29 Ekim 2015 Perşembe

bir gün bir gün bir balık...


"Can sıkıntısı neler yaptırır?" köşemizde dün kitapları çok satan bir yazarı konuk etmiştik bugünse 
 "oscar adaylığına kesin gözüyle bakılan  yönetmen"i ağırlıyoruz.

15 saniyelik bu kısa filmimin adı "bir gün bir gün bir balık..." .
Ve ne ironidir ki can sıkıntısından çektiğim bu film, canı sıkılan bir balıkcağız hakkında. 
Öylesine bir kısır döngü içreyiz anlayacağınız. 

Kendisini serin sulardan bir kitaplara bir bardaklara atan kara balığımız sonunda bir bardak espresso oluyor efenim.

Şimdi arkanıza yaslanın ve 15 saniyelik fekat yapım aşaması 2 saati alan filmin keyfini çıkarın.






Yalnız film vizyona girse kim  balığın atladığı kitabın "küçük kara balık" olması hasebiyle ufaktan hikayede görünür kıldığım arayış hikayesini anlar! Tey tey ya, tey tey...
 Şu 15 saniyede ne arayışlar, ne kendini buldum sanmalar, ne terk edişler gizli ya rab! 
Ha sonrasındaysa Starbucks'ta satılan kahvelerin fil boku değil bildiğin balık boku olduğuna dem vuruyorum. 
Hem içli bir çocuğum hem de öylesine çevreci bir aktivistim.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder