2 Nisan 2014 Çarşamba

aslında mutsuzluktan bahseden yazı

mutsuzluktan bahsetmek istiyorum,
yatay ve dikey mutsuzluktan*

gecenin bi vakti efkar basıyor, mırıldandığım şarkıyı açayım diyorum, sonra youtube yerine hata ekranıyla karşılaşıyorum! bi de annem diyor ki sen niye akpartiyi sevmiyosun. küçük mutsuzluklarımız var bizim. büyük sebepleri saymaya gerek yok.

youtube lan bu. tabi youtube'a girmiyor ki youtube'u kapatanlar. müzik dinlemiyorlarki! bi kere bi arkadaşım tayyib'in kankası var mıdır demişti. politika dışında konuşabildiği kimse yoktur diye ortak karara varmıştık. çünküm gecenin bi vakti özlediği bi insana parça gönderme, yahut dinlediği bi parçadan coşup coşup sevdikleri de dinlesin isteme gibi bi tatlı alışkanlığı olan insan youtube'u kapasa da benimki gibi bi efkar anında ya hacı ben yanlış yaptım, söyleyeyim de açsınlar der idi. kızında oğlunda da yok demek bu alışkanlık. hem zaten onlar şarkı dinlemek istese onlara yeni site yaptırılır. ya da şu daha fantastik bak; şarkı mı yollayacak bi arkadaşına sümeyyecik, şarkıcıyı paketleyip direk postayla arkadaşına yollar.

sende para var mı yok, bende para var mı yok. onlarda var arkadaş. hee bi de 13 yaşında yat sahibi kaan kavrayış'ta ve ailesinde para gani. hem de ne! bak bunun linkini de veremiyorum iyice ifrit oldum.

yıllarca bu ülke din ve devlet işi karışır mı karışmaz mı onu tartıştı, çocuk kafalarımıza ilkokul öğretmenlerimiz laikliğin tanımını çiviyle çaktı. ama mevzu 10 yıl içinde öyle bir karışmaya kaydı ki; özel hayat ve siyasetin birbirine geçmesi durumuna şahidiz şu günlerde.

başbakanımız partisinin adaylarının (değil ki kendinin; ki bu yerel seçim) ülke genelinde önde olduğu açıklanınca bilmemnerenin balkonuna maaile çıkıp karısı, kızı oğlu gelini torun tombalağıyla poz veriyor. bu çok dumur etti beni. onlar o görüntüyle bir şeylere cevap veriyorlar kendilerince ama özel hayat siyasete çok pis karışıyor, kimse de çıkıp demiyor ki, aga bu nedir.

sırrı süreyya bi ara kılıçdaroğluna ambulansın arkasından giden fırsatcı taksici dediydi. bu bir aga bu nedir çıkışıydı ama sonra başka meselelere daldı, bu halktan yana süpermen tavrını uzun süre koruyamadı.

youtube'dan ne istediniz lan. twittera o kadar sinirlenmediydim de bu fena oldu. hem sonu da felaket oldu. bildiğin kustum yani bu temiz sayfaya.

özel hayat ve siyasetin çok pis karışmasına en büyük örnek benim bu mal yazım. kimin aklına gelirdi benim de bir gün içimi kusacağım. ne yapalım, gençliğin elinden youtube'u bile almaya kalkarsanız,, haa burda tehtidimsi bişi yazmam icab ediyor cümlenin akışından öyle gerekiyor fekat bi bok diyemem. neyimizi alırlarsa alsınlar bi halt olmuyor. bir kısır döngü bu. hee bi de niye oy vermek için kasmadık onu da diyeyim; aynı bokun ha kahverengisi, ha açık kahverengisi, ha sütlü kahvesi..

evet sanmayın ki bu yazı siyasetten bahsediyor, bu yazı hevesi kursağında kalmak atasözünü açıyor. yaaa.
ilkokul kafası bi kompozisyon olarak ele alın bu yazıyı. örneğin içinde boğulsa da mevzu heves-kursak ilişkisi. bunu da bi örnekle açıklayayım. ki ben en çok komposizyonu geliştirme yollarından örneklemenin hastasıyım. (forrest gump'ın annesiyim vesselam)

evet efendim, ilkokulda üğretmenimiz "ayağını yorganına göre uzat" atasözünün komposizyonunu yazdırdıydı da kaderin cilvesi midir, ilk olarak "oku bakalım evladım" dediği harun adlı arkadaş şöyle anlatıyordu; "bir adamın ailesi varsa ayağını yorganına göre uzatmalı mesela kerhaneye gitmemeli" ve uzunca nedenlerini sıralıyordu kerhane mevzusunun. maddi olarak bi aileyi batıracağına inancı büyüktü garibimin. hoca susturmuştu bir yerde ama işte o saçma bir örnek verip o örnekte boka batalı, hoca bu bokluğu tamamlamasına müsaade etmeyeli beri bende tik kaldı. siz bana sorun misallerle boka batayım pek severim.

bu mevzuyu da açıklığa kavuşturdum, lafı da böyle toparladım.

hee bi de kimse okumuyo mu ya beni. hayaletli kasabada gibiyim biliyonuz mu.

evet efendim,
boka bata çıka ilerleyen
işte benim sizin müzeyyen


*turgutcuğum uyar

bkz: umut sarıkaya tipi mutsuzluk tanımları

https://www.google.com.tr/search?q=umut+sar%C4%B1kaya+mutsuzluk&espv=2&es_sm=122&tbm=isch&tbo=u&source=univ&sa=X&ei=Ylk7U7PFGcattAaBtoGoBA&ved=0CCoQsAQ&biw=1024&bih=513

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder