20 Kasım 2013 Çarşamba

Minik bi hikaye

Ally McBeal avukattır, kendi şirketinden istifa ettiği gün  yeni bir iş teklifi alarak eski okul arkadaşının yeni kurduğu hukuk firmasında işe başlar. Aynı gün içinde bir işten istifa edip yeni bir işe başlayan Ally'yi yeni firmasında bir süpriz daha karşılar, ilk ve en büyük aşkı Billy de aynı firmada çalışmaktadır. Birlikte büyüyen Ally ve Billy üniversitenin birinci yılında yaşadıkları ayrılıktan sonra yıllardır görüşmemişlerdir. Ally daha bu şaşkınlığı atamadan bir de Billy'nin görüşmedikleri yıllarda evlendiğini öğrenir. Üstelik Billy'nin karısı güzel ve alımlı bir avukattır.

Ally'nin ilk iş gününün sonunda Billy ve Ally geçmişlerini konuşurken içeri Billy'nin karısı girer, sohbeti böldüğünü farkedince Billy'yi dışarıda beklediğini söyleyerek çıkar, henüz Ally'nin kim olduğundan habersizdir.

Ally, Billy'ye "karın hoşmuş" der, Billy, Ally'yi tanıdığından güler, "onun şişman ve ön dişleri eksik olmasını isterdin değil mi" der, gülüşürler. Ally soran gözlerle Billy'ye bakar; Billy;  "akşamları horluyor" der. Ally'ye bu yetmez, Billy ekler; "aslında gerçek sarışın değil". Ally; "bana daha fazlası lazım" der, Billy anlamıştır, "sağ ayağının küçük parmağı mı?" der, Ally heyecanla evet anlamında başını sallar, gözlerini kocaman açmış Billy'den yanıt beklemektedir, Billy uzun uzun, güzel güzel Ally'ye bakar ve "Sert" der, "Sağ ayağının en küçük parmağı sert!".

Ally'nin mutluluktan gözleri dolar. Tamam der, işte şimdi oldu. O akşam evine şarkı söyleyerek, mutlu mesut gider. Billy'nin karısının sağ ayağının küçük parmağı setttir! Kıskanılacak bir durum yoktur, Billy Ally'nindir ve hep öyle kalacaktır!

                                                        ***

Ally McBeal'in ilk bölümü bu. Bunu 17 ve 27 yaşımda iki kez izledim. İkisinde de ağladım. Geçen hatırıma gelince sana anlattım ama seni de ağlattım. Affet beni. Kahveleri koydum, hadi gel de kahve içip laflayalım. İki lafın belini kıralım. Dedikodu da yaparız; neler birikti neler.